Hayat
Her gün hayatı farklı tanımlıyorum. Hayat bir serüven. Hayat bir yaratım. Hayat, hayata ne biçtiğin. Bazen bir düş, bazen sert bir kış ve bazen sonsuz bir umut. Hayat bazen fantastik filmlerin en güzeli, bazen de içtiğin bir çay yudumu. Bir serçenin tabağından aldığı ekmek kırıntısı bazen hayat dediğin. Hayata dair ne varsa yediğin, içtiğin, dinlediğin, söylediğin ya da yaptığın, hepsinin bir toplamı bazen hayat, bazen de sadece bir anısı. Hangisini yaşamına sığdırabiliyorsan ya da genişletebiliyor musun yaşamını?
Hayat bir aşk. Hayat, kavuşmayı bekleyen bir sevgili. Ve işte şimdi, hayatı yeniden keşfediyorum; her gün farklı veçhesini ve her gün yeniden kendimi. Hayatı yeniden görüyorum. Hayatı görmekle, kendimi görmek aynıymış meğer. Yaşamayı yeniden seçiyorum, tıpkı aşkı yeniden seçtiğim gibi. Nefesin gücü nelere kadirmiş, hatırlıyorum. Hayat hatırlatıyor bazen özünü, bazen de gayeni ve bazen, gösteriyor hayat hücrelerindeki mazini.
Ve hayat gösteriyor gene en yakın geleceğini. Sevmediğin istikbalin ise değiştirebil diye hatırlatıyor eşsiz gücünü. Hayat bir yaratım. İtibar etmek de itiraz etmek de serbest. Ne yarattıysam gelecek dediğimde hep bu şimdiki anlarda yarattım ve şimdi gene yaratıyorum hayatımı yine yeniden.
Olsun tüm dünya sevgi
Olsun tüm dünya ışık seli
Olan oldu tüm döngülerde
Olmaz denilenlerin yerine
Aşk oldu göklerde, denizlerde
Dünyanın altın çağına merhaba
ve hoşça kal kurban ruhuna
Kardeşlerim geliyor güle oynaya
En güzelinden bir kutlama
Merhaba sarı ufuklar
Olan oluyor tüm zamanlarda
ve oldu tüm kainatta aşikar
Aşk bu, ebedi aşk…
Sevgiyle, ışıkla…
DAMLA US