Bir An

Hikayeler, masallar gecemizi süsler. Uyumadan önce tatlı bir ninni gibi düşlerimizde oynar. Yaşanmış onca hikâye yıllar sonra efsaneye dönüşebilir. Bunlar gerçek mi değil mi ancak günün dünyasına mahsustur.

 

Çok çok eski zamanlarda, bir kız varmış. Bu kız çok çalışıp köydeki halka yardımcı olurmuş. Hastalara şifalı bitkilerle hazırlanmış özel iksirler içirirmiş. Çok okurmuş ama bir o kadar da tecrübe edermiş okuduklarını. Kendi doğrularını kalbinin sesiyle birleştirirmiş. Bu yüzden ona bilge derlermiş. Kalbinin bilgeliğiyle hareket eder, köydeki herkese de kalplerinin bilgeliğine kavuşmaları için yardım edermiş. Bir gün köyün dışarısından bir adam gelmiş. Yersiz, yurtsuz, paspal üstü başı ama gözlerine bakan sevgi okyanusunda kaybolurmuş. Öyle derin, öyle bilge, öyle bir sevgi varmış gözbebeklerinde… Bu adam köye girer girmez bütün dikkatleri üstüne çekmiş. Köy halkı bu yabancıdan pek hoşlanmamış ve hemen Bilge’yi çağırmışlar. Bilge gelmiş ve adamın gözlerine bakar bakmaz zamanı unutmuş. Çevresindeki insanları görmemeye başlamış. Sadece Bilge ve adam kalmış. Gözleri adamın gözlerine kilitlenmiş ve kalbinin sesi konuşmuş. ‘Nereden tanıyorum bu adamı? Ne kadar tanıdık? Çok uzun yıllardır onu arıyordum sanki…’ Adama doğru bir adım atmış Bilge. Ama sanki çakılı kalmış olduğu yerde. Vücudunu hareket ettiremiyormuş ama bir yandan da adamın ona yaklaşmasıyla vücudu titremeye başlamış. Sanki vücudundaki hücreler heyecandan yerinde duramıyor gibi, sevinçlerini gösterme biçimleriymiş sanki. Bilge, adamın ona yaklaşmasını izlerken fark etmiş ki adam da titriyormuş. Adım atacak bir alan kalmadığında ikisinin de titremesi geçmiş. Ve başlamışlar gözleriyle konuşmaya…

 

  • Merhaba, güzel kız. Bana nereden geldiğimi soracaksın biliyorum. Ama nereden geldiğimi bilmiyorum. En son hatırladığım güzel bir bahçede, mis kokulu çiçeklerin arasında şu an suratlarını bile hatırlamadığım ailem ve kardeşlerimleydim. Sonra uykumun gelmesiyle orada uyuyakaldım ve gözlerimi açtığımda kendimi burada buldum. Siz kimsiniz? Burası neresi? Neden buradayım hiçbir fikrim yok.
  • Cennetten uyanmanın ya da tekrar uykuya dalmanın bir anlamı olmalı. İstersen sana yardımcı olabilirim. Neden buraya geldin ya da gerçekte kim olduğunu bulman için elimden geleni yaparım.
  • Teşekkür ederim. Bana bir hayli tanıdık geliyorsun. Ama hiçbir şey hatırlamadığım için seni çıkartamıyorum.

 

Bilge gözlerini kaçırmış ve gökyüzüne bakmış. Bu adamı nereden tanıdığına dair onun da en ufak bir fikri bile yokmuş. Adamın elini tutmuş ve kalabilmesi için ona bir yer göstermiş. Adam banyosunu yapmış ve yeni kıyafetlerini giymiş. Yapılı vücudu, siyah saçları, beyaz teni, giydiği beyaz entari ile daha çok göze çarpıyormuş. Uzanmış yatağına ve tekrar uykuya dalmış evine dönmek umuduyla…

 

Köy halkı yabancı birinin gelip, düzenlerinin bozulacağını düşünüp, Bilge’yi soru yağmuruna tutmuşlar. ‘Bu adam kim? Neden burada? Bu adamla mı ilgileneceksin şimdi? Ya biz ne olacağız? Sana ihtiyacımız var..’ Bilge en kısa zamanda bu sorunu çözüp, adamı evine götürmeye karar vermiş. Köy halkını sakinleştirip, biraz zaman istemiş ve bütün bu olanları değerlendirmek üzere ormana doğru yürüyüşe çıkmış. Her zaman gittiği patika yolunun dışına çıkmış ve hiç bilmediği bir yoldan ormanın derinliklerine dalmış. Yürümüş, yürümüş, yürümüş. O kadar çok yürümüş ki ormanda kaybolmuş. Evinin yolunu kaybetmiş. Bir ağaca yaslanarak yere oturmuş ve yorgunluğunu atmak için gözlerini kapamış. Dinliyormuş sadece kuşların cıvıltısını, rüzgârın ağaç yapraklarını okşayışını… Uzun bir süre dinlemiş, dinledikçe sakinleşmiş, dinginleşmiş. Ve başlamış kalbinin bilgeliği konuşmaya; ‘ Hazır mısın bildiğin ne varsa unutmaya, benim dediğin ne varsa bırakmaya, kendini açmaya, gerçek sevgi ve aşkı tatmaya?’ Hazırım demiş Bilge heyecanla ve yerinden kalkmış. Evinin yolu gözlerinde belirmiş ve köyüne hızlı adımlarla giderken içinden ‘Adam benim için geldi.’ demiş.

 

Köye varır varmaz adamın odasına gitmiş. Adam uykusundan uyanıp, hala aynı yerde olduğunun düşüncesi ile yüzünü büzüştürürken, karşısında Bilge’yi görünce en güzel tebessümü ile Bilge’ye bakmış. Bilge yavaşça adamın yanına oturmuş ve başlamış konuşmaya…

 

  • Senin hikayen ne bilmiyorsun ama bende benimkini bildiğimden şüpheliyim. Senin hikayen, benim hikayem. Benim hikayem senin hikayen. Gel beraber yaratalım hikayemizi, gel bana ayna ol, gel bana yol ol, gel bana ben ol, bende sana…

 

Bu sihirli cümleler ikisinin de ruhlarına işlemiş ve sarılmalarıyla bir olmaya başlamışlar. Yeni bir hayata birlikte yelken açmışlar. Her şeyi beraber yapıyorlarmış. Köy halkına yardım ediyor ve köy halkının düzenin bozulmamasından dolayı da bir hayli mutlularmış. Boş vakitlerinde bolca konuşup, birbirlerini daha çok tanıyorlarmış. Tanıdıkça, daha çok seviyor, sevdikçe daha çok bağlanıyor, birbirlerine bağlandıkça kendilerini unutuyorlarmış. Günlerce, aylarca, yıllarca sürmüş bu beraberlikleri.

 

Ama bir gün gelmiş, Bilge korkmaya başlamış, adamın günün birinde gideceğinden, onu bir daha görememekten. O gün adamda aynı korkuyu duymuş. Ama adam bu korkuya bir anlam verememiş. Çünkü Bilge’nin kalbine öyle bağlanmış ki hangi diyarda olsa onu seveceğinden eminmiş. Aradan günler geçmiş ama Bilge’nin bu korkusu hiç gitmemiş. En sonunda o gün gelmiş ve Bilge adamın gideceğini anlamış. İstemiyormuş gitmesini, bırakmıyormuş ama bir yandan da biliyormuş benim dediği ne varsa bırakması gerektiğini. Hani neredeydi gerçek aşk, gerçek sevgi. Kalbinin bilgeliği yanılmış mıydı bu sefer? Adam gitmiş ve Bilge çaresizce avuçlarından onun akmasına izin vermişti. İçi yanıyordu ama adamın evinde olduğunu biliyordu artık ve biraz olsun içine su serpe biliyordu. Günler geçmiş ama Bilge kendine gelememişti. Bedeni değil ama ruhu aşk ateşindeydi ve bunu geçirebileceği herhangi bir iksiri yoktu. Bildiği ne varsa unutmuş ya da gerçekliğini yitirmişti. Bundan sonraki hayatı için tek bir şey istemişti; sonsuz bir zamanda, sonsuz bir anda kendi sonsuzluğuna kavuşmak, ruh eşiyle sonsuz dansında olmak. Gerçek sevgiyi tatmıştı ama şimdi gerçek sevginin ta kendisi olmak istiyordu.

 

DAMLA US

Bir Cevap Yazın

E-Posta adresini yayımlanmayacak. Zorunlu alanları * ile işaretlenmiştir

formu temizleYorumu gönder