Gelecekten Haberler

 

Şimdi bundan beş yıl öncesine gidin. 5 yıl önce hayatınız nasıldı? O yıllarda görüştüğünüz insanların kaçı şu an hayatınızda? Düşüncelerinize dikkat edin. Eski düşünceleriniz hala daha şu anki gerçekliğinizi yansıtıyor mu? Doğru bildikleriniz yerini yanlışla değiştirdi mi? Yoksa esnemeye mi başladınız? Hayatınızda neler değişti? O zamanlar size söylenseydi, 5 yıl sonra tam bu konumda olacaksın, bunları yaşayacaksın, inanır mıydınız? Aklınıza gelir miydi ya da hayal edebilir miydiniz? Cevabınız belki evet belki hayır olabilir. Ama aslında bunun hiçbir önemi yok.

 

Dünya değişime girdi ve içindeki her şeyi de değiştiriyor. Bunun içinde biz insanların payı da bir hayli fazla. Geleneklerimizi bile sorgusuz sualsiz yapmaktan vazgeçip, gerçekten de bize uyup uymadığını sorguluyoruz. Ruhumuzla titreşmeyen ne varsa kendini salıyor, hayatımızdan yavaşça çıkartıyoruz. Bazen bu sancılı bir dönem haline de gelebiliyor ama yeni düşünce sistemleri, bilincimizin gelişimiyle bize aktarılıyor. Yeni gerçekliklerimizi benimsemeye başlamak, hayatımıza entegre etmek zaman alabiliyor ve herkes kendi zamanında ancak bunu yapabiliyor. Gözlemleyin çevrenizi, dostlarınızı, doğayı, hayvanları… Her şey ama her şey değişiyor. İyi, kötü yok aslında. Dualiteye takılıp kalırsanız, asla büyük resmi göremezsiniz. Bundan 5 yıl sonrayı yaşadığınızda, yaşadıklarınızdaki büyük resmi görmeye başlayacaksınız. Yaşadığınız son 10 yılın içinde hata, yanlış diye değerlendirdiğiniz olaylara sevgiyle bakabileceksiniz. O zaman geldiğinde, iyi ki de bunları yaşamışım, şimdi anlıyorum diyeceksiniz. İnsanlar size, çok değiştiğinizi söyleyecektir. Evet değiştiniz ama geliştiniz de! Kendinize verilecek en büyük ödül belki de budur…

 

Unutmayın zaman değişkendir. Bazılarımız bu bilince belki 1 yılda gelir, bazılarımız 5, bazılarımız ise 10 yılda gelir. Kişiye göre değişkenlik gösterse de değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Siz bu değişime hazır mısınız? Değişim, gelişimi mi gösterir yoksa geriye gidişi mi? Ruhani açıdan bakarsak asla geriye gitme söz konusu olamaz. Dünyevi açıdan bakarsak, belki geriye mi gidiyoruz gibi düşünceler gelebilir. Ama burada önemli nokta, kendi gelişimimizi istememiz, ruhumuzun tekamülünde ilerlememiz, bilincimizin genişlemesi için elimizden geleni yapmamız. O zaman yaşananlardaki amacı görmeye, görebileceğimiz en büyük resmi görmeye başlarız.

 

Gelecek, kader değildir. Geleceğiniz yolunda bir sürü yolunuz var. Hangi yolları seçeceğiniz sizin özgür iradenize bağlıdır. Bazıları size potansiyel geleceğiniz ile ilgili kesin bilgiler verebilir. Unutmayın, geleceğinizi oluşturan şey ŞİMDİKİ hareketleriniz, düşünceleriniz yani seçimlerinizdir. Her küçük hareketiniz de bile geleceğiniz değişir, kendi kaderinizi kendiniz yazarsınız. Kurban psikolojisinden çıkıp, kendi hayatınızın sorumluluğunu alın. Her ne yaşadıysanız, bunu siz yarattınız. Bundan sonraki yaşayacaklarınız ise sizin yaratımlarınıza bağlıdır… Gelecekten haberleri duymak istiyorsanız, kendi içinize dönün, kalbinize sorun. Cevap her zaman sizin içinizde, gelecek kalbinizde…

 

Sevgiyle, ışıkla…

DAMLA US

 

Bir Cevap Yazın

E-Posta adresini yayımlanmayacak. Zorunlu alanları * ile işaretlenmiştir

formu temizleYorumu gönder