Mesaj-02
Pırıl pırıl bir gökyüzü, uçuk mavi. Yumuşak, bir kapı gibi. Belki de bir hayalin tezahürün başında.
Pırıl pırıl bir gökyüzü, uçuk mavi. Yumuşak, bir kapı gibi. Belki de bir hayalin tezahürün başında.
Her gün farklı rüzgâr eserken, hayata karşı aynı bakış açısı ile yaşamımızı sürdürmek, evrenin esintisine ters.
Başkalarını düşündüğümüz kadar kendimizi düşünsek, güneş doğar içimizde. Aman onlar üzülmesin, aman yanlış anlamasınlar diye diye kendimizi küstürdük hayata.
Derler ki normal doğum yapan bir annenin bebeğini ilk kucağına aldığı an, kalbi koşulsuz sevgiye açılır. Bu yüzden mutluluk gözyaşları akar, sonsuz sevgi seli ile birbirlerine bağlanırlar.
Oraya buraya gidip cenneti arayanlar
Bilmez misin cennet senin kalbindedir
Huzuru dışarıda bulanlar
Çocukluğumuzdan beri gerek toplum tarafından gerek atalarımızdan gerek DNA’mızdan getirdiğimiz o kadar çok kalıbımız var ki bunları fark edip, dönüştürmek daha kaliteli ve huzurlu bir yaşam için elzem haline geliyor.
Size en büyük kötülüğü yapanlar aslında ruhunuzun yükselişi için en yakın ruh kardeşlerinizden biri olduğunu bilseydiniz, onlara kızabilir miydiniz?
Yükseliş başka bir dünyaya göç değildir. Aynı dünyada kendi frekansınıza göre yaşamaktır.
Bu bir davet. Bir adam ile dansa kaldırılan sizin hikayeniz. Bu hikâyede dans eder miydiniz yoksa kaçıp gider miydiniz?
Hayata dair birçok sorularımız var. Niye geldik? Biz kimiz? Nereden geldik? Amacımız nedir?