Rüzgârın Sesi

 

Her gün farklı rüzgâr eserken, hayata karşı aynı bakış açısı ile yaşamımızı sürdürmek, evrenin esintisine ters. Bize nasıl büyüyeceğimizi, nasıl olgunlaşacağımızı, bilincimizin nasıl genişleyeceğini öğretirken, değişmemeye direnmeyin. Acı çekerek öğrenmek, büyümek çok eskilerde kaldı. Tercihinizi yumuşak geçişlerle kendinizi değiştirmek, büyümek olarak kullanırsanız, hayatınız çok daha güzel, çok daha akışkan bir hale gelir. Öğrenmenin sonu yok derler tıpkı tekamülün de sonu olmadığı gibi… Hayatınızda bir sorunu çözdüğünüz zaman ‘Tamam, oldu.’ dersiniz. Bir bakmışsınız bambaşka bir durumla karşı karşıyasınız. Önceden kullandığınız yöntemler bu sefer işe yaramayabilir. Rüzgâra karşı mı geleceksiniz yoksa sırtınıza rüzgârı alıp, kendi bilincinizi mi genişleteceksiniz?

 

Hayatımızın her gününde, her anında yaptığımız tercihlerle yeni bir ben yaratırken, siz de dileyin gönülden. Her geçen gün yüksek benliğinize daha çok kavuşmayı, onunla bir olmayı. Korkmayın kendi ihtişamınızdan, kendi ışığınızdan. Korkmayın yarattığınız bu rüzgârdan. Dinleyin, duyuyor musunuz?

 

Ruhunuzun çağrısı bu rüzgâr

Kavuşmaya can atar bu yar

Esintisi okşar teninizi, uğultusu ebedi

Su götürmez gerçek, bu bir diyar

 

 

Sevgiyle, ışıkla…

DAMLA US

 

Bir Cevap Yazın

E-Posta adresini yayımlanmayacak. Zorunlu alanları * ile işaretlenmiştir

formu temizleYorumu gönder