Duyulan Yeni Bir Şiir; ‘Bilemedim.’
Koskoca bir kitabı bilgisayarımdaki notlara yazmış biri olarak bunun uğurlu olduğuna inancım komik gelse de herkesin yazma yerinin ve kendini rahat hissettiği yerin farklı olduğuna inanırım. Mesela şiirlerimin çoğunu araba kullanırken yazmışımdır. Kulağımda kelimeler ısrarla kendini belli ediyorken trafik anını değerlendirip notlarımı alırdım. Eve tez gelip masamın başına otururdum. Müziklerimi açıp yazdığım âna gidip o duyguyu tekrar yaşar ve tamamlardım aldığım notları. Dönüştürürdüm şiirlerimi. Çok nadirdir hadi oturayım de şiir yazayım dediğim. Ne yazdığım kitap ne yazdığım şiirler ne de yazdığım öyküler kendimi zorlayarak çıktı. Sanki hep hazırlardı da benim onları duymamı beklemiş gibiydiler. Öyle olunca da akıp gidiyor işte kelimeler, cümleler…
Uzun bir aradan sonra duyulmayı bekleyen bir şiir kendini gösterdi şimdi. Çok şükür ki kızımdan ilk defa fırsat bulupta dinleyebildim içimdeki sesi. Ne de çok özlemişim oysa beni. Kavuşmayı bekleyen sevgililer gibi…
Yazmak herkes için başka bir anlam içerse de benim için vakit alan ama o vakitte kendimi bulabildiğim bir yer. Belki de kendime dışarıdan bakabildiğim yegâne bir yer. Bazen yazdıklarıma hayret ederim, yüzleşirim. Bazen yazdıklarım mesaj içerir bazen ise gölgelerime şahitlik ederim. Artık o ândan payıma düşen ne ise diyelim…
Yazdığım ‘Bilemedim’ şiiri bakalım sizin payınıza neyi getirecek…
Aşkla…
Bilemedim.
İnanır mısın, bazı günler hatırlayamadım seni. Hatırlamadım dinginliğini.
İstemedim belki de
Olur da canlanırsa o çoşkun, dalgalı ruhum
Korktum gene bırakamamaktan.
Sığındım aciz hayatın gelişine, gidemem dedim.
Dönmedim.
Çağırıyordu oysaki semazen.
Davete icabet etmek gerekse de durdum.
Düşündüm usulca önce
Sonra dedim vereceksin bu canın hakkını
Yok öyle mapuslardaki güvercinler gibi saklanmak
Gardiyanlar cellat olsa ne yazar
Kanatların var, uçarsın eli sopalı tutsak ruhların arasından
Bilemedim.
Korktum sonra…
Korktum her bir zerremin yok olup yanmasından
Kül olup gök kubbede süzülmesinden
Ürktüm sonra beni bulamamalarından ya da aramamalarından
Hiç var olmamışçasına yok olmaktan
Görmüştüm oysa neye dönüşeceğimi.
O hep arzuladığım dingin denizin ta kendisi…
Buydum evet ama
Durdum gene de
Zamanı var aslında dedim
Bilemedim.
Damla Us